“2019 yılı için %30’luk bir büyüme hedefliyoruz”

Öncelikle bizlere kendinizden bahseder misiniz? Eğitim süreciniz, bankacılıkla tanışmanız ve Alternatif Bank’taki kariyer sürecinizden bahseder misiniz?

30 yılı aşan bankacılık hayatıma Garanti Bankası’nda başladım. Kurumsal, Ticari ve KOBİ Bankacılığı alanlarında şube ve bölge müdürlüğünü takiben KOBİ İş Kolu’ndan Sorumlu Pazarlama Koordinatörlüğü görevini yerine getirdim. 2011 – 2017 yılları arasında Akbank’ta sırasıyla KOBİ ve Ticari Bankacılık İş Birimleri Genel Müdür Yardımcılığı ile birlikte iştirak şirketlerinden Ak Finansal Kiralama Yönetim Kurulu Başkanı ve Ak Yatırım Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlendim. Ekim 2017 itibarıyla Alternatif Bank’ta Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışmalarımı sürdürüyorum.

Alternatif Bank’ın kuruluşundan bu güne kadar geliş sürecini kısaca bizler için anlatabilir misiniz?

Alternatif Bank, Türk bankacılık sektörüne 1991 yılında katıldı. Katar’ın ilk özel bankası; bölgesinin öncü ve saygın finans kurumlarından biri olan The Commercial Bank, 2013 yılında Bankamız ile bir ortaklığa imza atarak yüzde 75 payla hâkim hissedarımız konumuna geldi. 2016 yılı sonunda yaşanan hisse devrinin ardından da The Commercial Bank, Alternatif Bank’ın tek sermayedarı oldu. Bankamız yaklaşık 26 milyar TL’lik aktif büyüklüğü, 49 danışman şubesi ve 1000’e yakın çalışanıyla müşterileri için Kurumsal, Ticari ve Bireysel Bankacılık alanında katma değeri yüksek ürün, hizmet ve çözümler sunuyor.

Alternatif Bank olarak bankacılık sektörünün hangi alanlarında büyümeyi ve gelişmeyi öngörüyorsunuz?

Bu yıl hedeflerimiz arasında öncelikle etkin risk yönetiminden taviz vermeden, Türkiye’de reel sektöre ve üretime bilgi, yetkinlik ve sermaye desteğimizi artırmak, basiretli ticareti fonlamak ön planda olarak önemli bir yer tutuyor. 2019’da toplam aktiflerde %26’lık bir büyüme yakalayacağımızı öngörüyoruz. Ticari kredilerde sektörün üzerinde büyümeye devam ederek %18, toplam kredilerde de %23 civarında bir büyüme bekliyoruz. Bunun yanı sıra TL kredi portföyünde geçtiğimiz yıl olduğu gibi 2019’da da sektörün üzerinde bir oranı yakalamayı ve yaklaşık %30’luk bir büyümeyi hedefliyoruz. Fonlama tarafında ana kaynak mevduat olmaya devam ederken; geçen sene gerçekleştirdiğimiz başarılı sendikasyon kredisi gibi benzer yurtdışı fonlama kaynaklarıyla hem reel ekonomimize katkımızı arttırmaya hem de fonlama kaynaklarımızın türünü ve vadelerini çeşitlendirmeye devam etmeyi planlıyoruz. Kredi portföyümüze baktığımızda da %90’ın üzerinde bir oranla ticari ve kurumsal segmentte hizmet veriyoruz. 125 milyon TL’ye çıkan yeni tanımla birlikte KOBİ bankacılığında da varız. Özünde ise katma değer yaratan, işini iyi yapan hemen her sektörden firma ile çalışıyoruz, çalışmaya da devam etmek istiyoruz.

Özellikle Türk ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lere yönelik çözümleriniz ve KOBİ’lere olan yaklaşımlarınız hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?

Alternatif Bank olarak KOBİ’lerimizin finansmana erişimlerini kolaylaştırmak ve güncel ihtiyaçlarına geniş ürün ve hizmet yelpazemizle en iyi çözümleri sunabilmek bizim için oldukça önemli. Bu kapsamda değerli KOBİ’lerimize finansman desteği, uygun faiz oranlarında nakdi ve gayri nakdi krediler, teknoloji tabanlı nakit yönetimi desteği, dış ticaret finansmanı, bankacılık ve sigortacılık risklerini güvence altına alan sigorta danışmanlığı, birçok mevduat ve yatırım ürünlerimizin yanı sıra Alternatif Lease ve Alternatif Menkul aracılığıyla leasing ve özel yatırım hizmetlerini sunmaktayız. KOBİ’lerin bilgi ve uzman insan kaynağına erişiminde yaşadıkları zorlukların farkındayız. Bilgi birikimi olmadan kullanılan krediler yerine bankaların sunduğu sektörel paketlerden faydalanılması ve bir danışman eşliğinde bu yolların aşılması, riskleri taban seviyede tutar. Bu konuda bilinçli hareket eden KOBİ’lerin artmasını arzu ediyoruz ve bu sayede dayanağı olan girişimler ortaya çıkacağına ve Türkiye’nin kalkınmasında KOBİ’lerin sağlayacağı faydanın üst seviyeye ulaşacağına inanıyoruz.

Alternatif Bank olarak KOBİ’lere olan yaklaşımınız ve onlara sunduğunuz ayrıcalıklardan bahseder misiniz? KOBİ’ler niçin Alternatif Bank ile çalışmalı?

KOBİ’lere yönelik yeni çözümleriniz, yeni politikalarınız olacak mı? Bu sene özellikle Ticari Bankacılık’taki büyümemizi KOBİ segmenti ağırlıklı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Öncelikle 2019 yılına müşterilerimizin bankacılık ihtiyaçlarına göre oluşturduğumuz yeni hizmet modelimiz ile girdik.

Geçmiş yıllardan farklı olarak, Ticari Bankacılık’ta müşterilerimize danışman bankaları olarak, ihtiyaca yönelik en iyi hizmeti verebilmek üzere yeni bir segmentasyon gerçekleştirdik. Yeni hizmet modelimiz ve bu kapsamda yaptığımız segmentasyon çalışması sonrası oluşan müşteri portföyümüze göre Genel Müdürlük ve şube organizasyonlarımızı yeniden düzenledik. Böylelikle hem Bankamız hem de müşterilerimiz için daha verimli bir yönetim yapısına geçtik ve önceliğimiz bu verimlilik avantajını müşterilerimize yansıtabilmek olacak. Ticari Bankacılık olarak hedefimiz güçlü ortağımız ve iştiraklerimiz ile sinerji içerisinde çalışmak. Hissedarımız ile işbirliği içerisinde Türkiye ile Katar arasındaki gelişen ticarette payımız mevcut durumda %15 seviyesinde, bunu 2019’da belirgin bir şekilde artırmayı hedefliyoruz. Katar ortaklığının müşterilerimize sunacağımız yeni değer önerilerinde önemli bir payı olacak.

Müşterilerimiz ve hissedarımız Commercial Bank müşterilerinin iş yapabilme potansiyellerini ortaya çıkarmak ve geliştirmek üzere butik müşteri etkinlikleri, temalı toplantılar ve Katar ziyaretleri organize edeceğiz. Hem Katar pazarındaki fırsatlar hem de Katarlı yatırımcıların Türkiye pazarındaki yatırım potansiyelleri odaklandığımız konular olmaya devam edecek. 2019’da başta krediler olmak üzere ticari bankacılık alanında sektörün üzerinde büyüme hedefliyoruz. Büyüme hem mevcut müşteride derinleşme hem de müşteri bazımızın genişlemesiyle sağlanacak. TL kredilerde %40’ın üzerinde büyüme hedefimiz var, stratejimize paralel olarak tanımlı ticari müşterilerimizin KGF ve Kobi Değer Kredisi taleplerini etkin bir şekilde karşılıyoruz. İhracatçı firmalara EXİMBANK kaynaklı krediler ve Merkez Bankası reeskont kredileri ile beraber Bankamız kaynağından da dış ticareti finanse etmeye devam edeceğiz. TİM ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde TİM üyelerine dış ticaretin finansmanına yönelik katkı sağlarken ihracatçılarımıza desteği sürdüreceğiz.

Alternatif Bank olarak Danışman Banka vizyonumuzla hem finansal hem de finansal olmayan alanlarda müşterilerimize tam destek vereceğiz. Böylelikle, örneğin dış ticaret konusunda hem ürün taleplerini karşılarken hem de dış ticaret mevzuatı, piyasa gelişmeleri ve finansman teknikleri gibi konuları içeren etkinlikler düzenleyeceğiz.

“Alternatif Bank olarak ihracat ve yatırım anlamında Katar’a odaklanarak iki ülke arasında köprü görevi üstleniyoruz”

2018 yılını Alternatif Bank olarak nasıl geçirdiniz? 2019 yılı hedeflerinizden bahseder misiniz?

Alternatif Bank olarak, belirlediğimiz beş yıllık planımıza ve hedeflerimize uygun olarak ilerliyoruz. 2018 yılına ait bilançomuza baktığımızda konsolide rakamlara göre, bankamızın toplam aktif büyüklüğü 2017 sonuna göre %24’lük büyüme kaydederek 25,9 milyar TL seviyesine yükseldi. Bu dönemde nakdi ve gayri nakdi kredilerle ekonomiye sağladığımız destek %24 artarak 23 milyar TL’ye ulaştı. Mevduat hacmimiz ise %21 oranında gelişme göstererek 13,6 milyar TL’ye çıktı. Bankamızın konsolide net kârı 205 milyon TL, öz kaynak kârlılığı ise %13 düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde iş hedeflerimizle uyumlu şekilde hem kredilerde hem de mevduatta sektörün üzerinde bir büyüme yakaladık. Güçlü muhabir banka ilişkilerimiz, insan odaklı çalışma yaklaşımımız ve uzman çalışanlarımız sayesinde, iş hacmi ve finansal sonuçlar anlamında her geçen dönem daha iyi bir performans sergiliyoruz. Büyüme yaklaşımımızın en önemli bileşenlerinden biri müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini sadece bankacılık ürünleri açısından ele almakla kalmayıp, tüm finansal süreç- lerini analiz ederek onlara her alanda hızlı ve rekabetçi çözümler sunmak. ‘Danışman banka’ vizyonumuz doğrultusunda ölçeği ya da sektörü ne olursa olsun, büyüme hayalleri olan, ülkemiz için daha iyi bir geleceğe inanan, istihdam ve üretim ile ekonomimize katma değer sağlayan tüm işletmelerle çalışmaya hazırız. 2019 yılı için hedeflerimiz arasında etkin risk yönetiminden taviz vermeden, Türkiye’de reel sektöre ve üretime bilgi, yetkinlik ve sermaye desteğimizi artırmak ön planda yer alıyor. Hissedarımız The Commercial Bank’ın bilgi birikimi ve desteğini de arkamıza alarak, 2018 yılında yakaladığımız, sektörün ciddi oranda üzerinde olan büyüme ivmesini önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.

Stratejik iş planımız içerisinde Türkiye ile Katar arasında her geçen gün daha da güçlenen ticari ilişkilerin gelişimine verilen destek önemli bir yer tutuyor. Alternatif Bank olarak ihracat ve yatırım anlamında Katar’a odaklanarak iki ülke arasında bir köprü görevi göreceğiz. Ülkemizde iş yapmak isteyen Katarlı iş insanlarına ve Katar’da iş yapmak isteyen ihracatçılarımıza hissedarımızın Katar ve Ortadoğu Bölgesi’ndeki gücüyle de yeni pazarlara açılmalarında destek sağlamayı, ‘danışman banka’ kimliğimizle ihracatçının bankası olmayı hedefliyoruz.

Aynı zamanda iki ülke arasındaki ticaretin artmasına bağlı olarak Bankamız ayrıca Katar Riyali’nin haziran ayı itibarıyla TCMB’nin alım-satım yapılan dövizler listesine eklenmesiyle beraber Katar Riyali cinsinden döviz işlemleri, ödemeler ve ihracat tahsilatları yapmaya başladı. Böylece Katar’la ticaret yapmak isteyen ihracatçı firmalara da bu yönde hizmetler sunacağız.

Türk sanayisinin ve ekonomisinin mevcut durumunu, gidişatını ve geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?

Geçen yıl ikinci çeyrek sonunda başlayan, özellikle kur ve faizler üzerinde hareketlerin daha da sert şekilde yaşandığı üçüncü çeyrekte, ekonomimiz yakın geçmişin en önemli dalgalanmalarından birine şahit oldu.

Küresel risk faktörlerindeki artış bu süreçte etkili olurken, alınan güçlü önlemlerle üçüncü çeyrek sonunda dengelenme sağlanmaya başladı. Önümüzdeki dönemde de olumlu yansımaların devam edeceğini öngörüyoruz. Böylece piyasalardaki güvenin yükseleceğine, daha istikrarlı ve sağlıklı bir noktaya geleceğimize inanıyoruz. Bankacılık sektörü, güçlü kurumsal yapısı, yüksek sermaye yeterliliği, belirsizlik dönemlerini yönetme kabiliyeti gibi öne çıkan özellikleriyle duruşunu koruyarak, her zaman olduğu gibi ekonomimizin gelişimine katkısını sürdürecektir. Hissedarımızla birlikte ülkemizin ve bankacılık sektörünün geçici mahiyetteki bu zor dönemden de güçlü çıkacağına inanıyor, orta vadede hem Türkiye ekonomisi hem de bankacılık sektörü için beklentimizin pozitif yönlü olduğunu belirtmek istiyorum.

Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz neler?

Banka olarak 2-3 yıllık zaman diliminde temel hedeflerimizden olan yeni müşteri kazanımını devam ettirebilmek ve işlem hacimlerimizin gelişimini sürdürebilmek amacıyla bir yol haritasını uygulamaya aldık. İhracat odaklı çalışan, büyüme iştahı olan, reel sektöre değer yaratmaya devam eden tüm firmalara ve sektörlere hizmet sunmayı, birlikte büyüme yolculuklarına eşlik ederek onları iş ortaklarımız arasında görmeyi hedefliyoruz.

Bunun yanı sıra 2018’de ülkemize gelen turist sayısında önemli bir artış yaşandığını görüyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, 2018’in ilk 8 ayında yaklaşık %23’lük bir artışla 27 milyon turisti ağırladık.

Bu rakamlar da gösteriyor ki turizm sektörü önümüzdeki dönemde geçtiğimiz yıllara oranla hareketlenen ve avantajlı kurların etkisiyle de ciddi oranda potansiyele sahip olacak. Biz de bu alanlardaki potansiyel iş fırsatlarını da değerlendirmek üzere planlamalarımızı yapıyoruz.

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sanayi Türk. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.