Çelikçiler: “Önümüzü görmekte zorlanıyoruz, ancak çalışarak bunların üstesinden geleceğiz”
ABD Başkanı Donald Trump’ın ek gümrük tarifeleri küresel ticarette koruma önlemlerini artırırken, aynı zamanda sektörler içinde belirsizlikleri beraberinde getiriyor. Trump’ın politikalarının küresel ticaret ve piyasalar üzerinde belirsizlik oluşturduğuna dikkati çeken sektör temsilcileri, demir-çelikte neredeyse sabahtan akşama değişen koşullarla karşı karşıya kalındığını belirtiyor.
HAZIRLAYAN: ERKAN ÇAKAN
Çelik boru, profil, tel ve üretim teknolojileri sektörünü bir araya getiren Tube Eurasia 2025 fuarında gerçekleştirdiğimiz röportajlarda, İş dünyasının yeniden başlayan ticaret savaşlarından olumsuz etkilendiklerini ve “Önümüzü görmekte zorlanıyoruz. Ancak çalışarak bunların üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı. Ayrıca çelik sektörünün 2025 yılına umutlu girdiğini ancak yaşanan son gelişmelerle sektörün bu belirsizlik ortamında 2025 son çeyreğinde ivme kazanacağını belirtiyor.
Küresel risklerin arttığı ve korumacılık duvarlarının yükseldiği 2025 yılında Türk çelik sektörünü zorlu bir süreç bekliyor. Avantajlar ve dezavantajların olduğu bölgeler ve ülkelerin yanı sıra Türkiye’de kendi iç pazarını koruması sektörün geleceği için elzem bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye ABD ve AB’nin atacağı adımları çok yakından takip ediyor. Trump’ın ikinci döneminde tüm muafiyetlerin kaldırılması ve tüm ülkelere eşit oranda yüzde 25 vergi uygulanmasının aslında Türkiye için dezavantaj değil, uzun vadede bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Bu yeni sistemin tüm ülkeler için eşit olduğunu belirten sektör yetkilileri, artık diğer ülkelerin Türkiye ile aynı şartlarda rekabet edeceğini ve bu durumun Türkiye’nin küresel pazarda yeniden öne çıkmasına katkı sağlayacağına dikkat çekiyor.
İhracat değer bazında ilk çeyrekte yüzde 8 arttı
Öte yandan 2025 yılının Mart ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %2,8 azalışla 3,1 milyon tona gerilerken yılın ilk çeyreğinde ise üretim %3,4 azalışla 9,3 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
Üretimde kısmi gerileme olsa da halen dünyanın en büyük 7. Çelik üreticisi konumunda yer alıyor. 2025 yılının Mart ayında çelik ürünleri ihracatı, 2024 yılının aynı ayına göre, miktar yönünden %31,3 oranında artışla 1,5 milyon ton, değer yönünden ise %18,6 artışla, 1 milyar dolar oldu.
Yılın ilk çeyreğinde çelik ürünleri ihracatı 2024 yılının aynı dönemine göre miktar yönünden %18,5 oranında artışla 3,8 milyon ton, değer yönünden ise % 8,4 artışla, 2,6 milyar dolar oldu.
Avrupa Birliği’nin çelik ticaretinde izlediği politikalarda kendi iç pazarını koruma üzerine önemli adımlar atıyor. AB’nin Türkiye’ye uyguladığı kota ve anti-damping gibi sınırlayıcı önlemlerin ihracatçıyı zorladığını ve rekabet gücünü düşürdüğünü kaydeden sektör temsilcileri, “Buna rağmen Türk çelik sektörü olarak sürdürülebilir üretim ve kaliteye odaklandıklarını vurgulayarak, yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve yeni pazar arayışlarının sektörün geleceği açısından belirleyici olacak” diyor.
Sektör 2025 son çeyreğinde ivme kazanacak
Küresel pazardaki risklerin devam ettiğini ve sektörde belirsizliklerin sürdüğünü söyleyen sektör yetkilileri, ABD’nin yeni ithalat vergileri, AB’nin uyguladığı anti-damping önlemleri ve hammaddelerin menşe kısıtlamalarının maliyet rekabetini zorlaştırdığını söyledi. Çin’in dönüşümünün ve küresel kutuplaşmaların ihracatçı firmalar açısından ciddi sorunlar doğurduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, Türkiye’nin stratejik konumunun bu belirsizlik ortamında avantaj sağlayabileceğine vurgu yapıyor. Çelik boru, profil, tel ve üretim teknolojileri sektörünü bir araya getiren Tube Eurasia 2025 fuarında gerçekleştirdiğimiz röportajlarda, İş dünyasının yeniden başlayan ticaret savaşlarından olumsuz etkilendiklerini ve “Önümüzü görmekte zorlanıyoruz. Ancak çalışarak bunların üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı. Ayrıca çelik sektörünün 2025 yılına umutlu girdiğini ancak yaşanan son gelişmelerle sektörün bu belirsizlik ortamında 2025 son çeyreğinde ivme kazanacağını belirtiyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sanayi Türk. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.