Türkiye’de HRC ithalatı ilk dört ayda yüzde 28 geriledi
Ocak-Nisan 2025’te ithalat hacmi 1,07 milyon tona düşerek geçen yıla göre %28 daraldı. Değer bazında ithalat %36 azalarak 606,6 milyon dolara geriledi; Nisan ayındaki tonaj artışı yıllık %39’luk kaybı kapatamadı. Çin’in payı hızla küçülürken Rusya, düşük fiyat ve navlun avantajıyla pazar payını %21’e çıkardı.
Nisan ayında ithalat toparlandı
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) öncü verilerine göre, Türkiye’nin sıcak haddelenmiş rulo (HRC) ithalatı Nisan 2025’te 228,297 ton olarak gerçekleşti. Mart ayına kıyasla yüzde 23,6’lık artış dikkat çekse de, geçen yılın aynı ayına göre hacimde yüzde 39’luk gerileme sürdü. Değer bazında ithalat 130,51 milyon dolar seviyesinde; aylık bazda yüzde 17,3 yükselirken, yıllık bazda yüzde 47 düştü. Sektör temsilcilerine göre, artışın temel nedeni stok yenileme ihtiyacı ve bazı alıcıların kur avantajını değerlendirme arzusuydu.
İlk dört ayda hacim yüzde 28 daraldı
Ocak-Nisan 2025 döneminde toplam HRC ithalatı 1,07 milyon ton ile geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 28 geriledi. İthalat değerindeki azalma ise yüzde 36’ya ulaşıp 606,6 milyon dolara indi. Takvim etkisinden arındırılmış seri incelendiğinde, 2024 Temmuz’unda 150 bin tonun altına düşen aylık hacim Kasım’da 360 bin tonun üzerine tırmandı; Ocak 2025’te 420 bin ton ile zirve gördükten sonra Şubat ve Mart’ta yeniden daraldı. Dalgalı seyir, nihai mamul talebindeki kırılganlığa işaret ediyor.
Çin liderliğini korudu ancak payı hızla eridi
Dört aylık dilimde Çin’den yapılan ithalat 380 505 tonla geçen yıla göre yüzde 52,5 geriledi; ülkenin pazar payı yüzde 36’ya düştü. Çin’i 227,836 ton ile Rusya izledi. Rus tedariki yıllık bazda yüzde 63,4 artarak payını yüzde 21’e çıkardı ve fiyat rekabetinde Çin’i zorlamaya başladı. Güney Kore 116 914 tonla üçüncü sırada yer alırken, payı yüzde 11 oldu. Mısır’ın 109,829 tonluk sevkiyatı payını yüzde 10’a taşırken, Japonya 84,845 tonla yüzde 8 pay aldı. Fransa, Almanya, Tayvan, Belçika ve Ukrayna’dan toplamda gelen 148 bin tonluk ithalat ise “diğer” kategorisinde yüzde 9’luk dilimi oluşturdu.
Rusya ve Mısır’ın güçlü performansı dikkat çekiyor
Rusya’nın hızlı yükselişi, hem Batı menşeli kotaların etkisiyle Avrupa’ya yön veremeyen malın Türkiye’ye kayması hem de rublenin görece zayıf seyrinden kaynaklanan fiyat avantajıyla açıklanıyor. Mısır ise kendi iç pazarındaki talep daralmasını ihracatla dengelemeye çalışırken Türkiye’ye agresif fiyatlarla giriş yaptı; Nisan ayında aylık bazda yüzde 170’lik artışla 52,321 ton sevkiyat gerçekleştirdi.
Fiyat baskısı devam ediyor
Yılın ilk dört ayında ithalat birim fiyatı ortalama 565 dolar/tona gerileyerek, geçen yılki 615 dolar/ton seviyesinin oldukça altında kaldı. Küresel HRC fiyatlarında devam eden zayıflık ve Çin’deki arz fazlası, Türkiye piyasasında da fiyat baskısını artırıyor. Piyasa kaynakları, yerli üreticilerin satışlarını canlandırmak için ek indirimlere gidebileceğini, buna karşın inşaat ve boru profil segmentinde talebin zayıf seyrini koruduğunu belirtiyor.
Önümüzdeki döneme ilişkin beklentiler
Otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinden gelen siparişlerde kısmi iyileşme sinyalleri olsa da, küresel talepte net bir toparlanma işareti henüz görülmüyor. İthalatçılar, yaz aylarında Çin menşeli malda yeni fiyat indirimleri beklerken, Rus menşeli ürünlerin düşük navlun avantajıyla payını koruyabileceği görüşünde. Analistler, hızlı toparlanma için hem AB hem de Orta Doğu pazarlarında nihai mamul talebinin canlanması gerektiğine dikkat çekiyor.
Türk çelik sektörü, dış pazarlardaki belirsizlikler ve kur hareketliliği nedeniyle alım kararlarında temkinli davranmayı sürdürüyor. İthalat cephesinde gerileme eğiliminin yılın ikinci yarısında da devam etmesi, yerli üreticilerin kapasite kullanım oranlarını baskı altında tutabilir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sanayi Türk. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.