Anti damping vergisi yerine rekabetçi maliyet: Kayabaşı’nın çağrısına sanayiciden eleştiri
Kibar Holding İcra Kurulu Başkanı Haluk Kayabaşı, paslanmaz çelikte anti damping vergisi beklentisini yinelerken, sektör temsilcileri artan maliyetlere rağmen gümrük duvarlarını yükseltmenin Türkiye’deki imalatçı‑ihracatçılar için olumsuz sonuçlar doğuracağı görüşünde birleşiyor.
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nde CNBC‑e’ye konuşan Kibar Holding İcra Kurulu Başkanı Haluk Kayabaşı, paslanmaz çelik ithalatına yönelik soruşturmanın “Çin’le süren temaslar” ve “Mayıs ayında yapılacak Endonezya ziyareti” sonrasında anti damping vergisiyle sonuçlanmasını umduklarını açıkladı. Kayabaşı, vergi kararının gecikmesinin işletmelerini “oldukça olumsuz etkileyeceğini” savundu ve ek tarifelerin ilk aşamada küresel rekabette zorluk yaratacağını kabul etse de, uzun vadede rakip fiyatlarını yukarı çekeceğini öne sürdü.

Ancak aynı konuşmada Kayabaşı, enerji, hammadde ve işçilik kalemlerindeki artış nedeniyle Türkiye’de üretim maliyetlerinin rakip ülkelerin gerisinde kaldığını da vurguladı:
“Rakiplerimizle ürün sattığımız pazarlarda rekabet edemez durumdayız. Hammadde, enerji ve işçilik maliyetleri yükselmiş durumda; nihai maliyeti tahsil edemez hâle geldik.”
Bu ifadeler, anti damping vergisi talebiyle çelişen bir tablo ortaya koyuyor. Vergi konulması, ithal paslanmaz çelik fiyatlarını yükseltecek; dolayısıyla hammaddeye dayalı üretim yapan yerli imalatçı‑ihracatçıların maliyet baskısını daha da ağırlaştıracak. Sektör temsilcileri tam da bu noktada soruyor:
“Kendi tesislerinde haddeleme yaptığı paslanmaz çelikle bile ulusal ve uluslararası pazarda rekabet edemediğini belirten büyük bir ithalatçı, hammaddesi tamamen paslanmaz çelik olan ihracatçı KOBİ’lerin rekabet gücünü nasıl koruyacağını düşünüyor?”
İthalata bağımlı üretim gerçeği
Paslanmaz çelikte Türkiye’nin yıllık ihtiyacının yaklaşık %70’i ithalatla karşılanıyor. Tek bir yassı paslanmaz üreticisinin sınırlı kapasitesi, sektörün büyük bölümünü ithal girdiye mahkûm bırakıyor. Öte yandan zamanında uygulanan yüksek gümrük vergilerinin, ana sanayi sektörlerinde üretim ve ihracatı gerilettiği deneyimlerle sabit.
Kayabaşı’nın şirketi dahil, sektörde faaliyet gösteren pek çok sanayici yerli girdiler yerine yüksek oranlı ithal girdiler kullanmak zorunda kalıyor. Bu durum, nitelikli paslanmaz çeliğin hâlen Türkiye içinde yeter miktarda üretilememesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla ithalata ek vergi getirilmesi:
-
• Paslanmaz çelikten mamul ürün üreten ve dünya pazarlarına satış yapan firmaların hammadde maliyetini doğrudan artıracak,
-
• İhracat birim fiyatlarını yükseltecek ve rekabetçiliği zayıflatacak,
-
• İç pazarda fiyat artışı tetikleyerek enflasyonist baskıyı güçlendirecek.*
Maliyet odaklı çözüm arayışı
Sektör paydaşlarının birleştiği nokta, kalıcı rekabetçiliğin gümrük duvarlarını yükseltmekten değil, üretim maliyetlerini düşürmekten geçtiği. Enerji tarifelerinin sanayi lehine düzenlenmesi, işçilik üzerindeki vergi‑prim yüklerinin hafifletilmesi ve yüksek katma değerli paslanmaz çelik yatırımlarının teşvik edilmesi, kamu‑özel iş birliğiyle atılabilecek yapısal adımlar olarak sıralanıyor.
Kayabaşı’nın “Ülkenin toparlanması daha önemli; OVP başarıyla uygulanana kadar bu şekilde devam edeceğiz” sözleri de, makroekonomik istikrarın paslanmaz çelik fiyatlarından daha belirleyici olduğunu gösteriyor. Bu çerçevede anti damping vergisi beklentisi, kısa vadeli korumacı refleksin ötesinde, uluslararası kabul gören rekabetçilik ilkeleriyle uyumlu bir sanayi stratejisiyle desteklenmediği sürece, sektöre beklenen katkıyı sağlayamayacak gibi görünüyor.
Sonuç
Türkiye’de paslanmaz çelik tüketiminin büyük kısmı ithalatla karşılanırken, ek vergiler yerine enerji, hammadde ve işçilik maliyetlerini düşüren yapısal reformlar öncelik kazanıyor. Aksi hâlde, yerli sanayici ürünlerinin küresel pazarlarda rekabet edebilirliği zayıflayacak; bu da hem ihracat gelirlerini hem de istihdamı olumsuz etkileyecek.
Sektör temsilcileri, anti damping vergisi yerine maliyet rekabetini merkeze alan, ithal girdilere bağımlılığı azaltacak kapasite artırımı ve teknoloji yatırımlarını teşvik eden bir yol haritasının, Türkiye paslanmaz çelik ekosistemi için daha sürdürülebilir sonuçlar vereceği görüşünde birleşiyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sanayi Türk. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.