XIII. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı Yapılıyor
TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın (MMO) düzenlediği XIII. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı, bugün Eskişehir Odunpazarı Belediyesi 100. Yıl Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle başladı.
Havacılık sektörünün gelişimine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen kurultayda; uçak, havacılık ve uzay mühendisliği alanında çalışan mühendislerin mesleki çalışmalarını sunabilmeleri ve sektördeki gelişmeleri takip edebilmelerini sağlamanın yanı sıra ülkemiz havacılık sektörünün sorunlarının değerlendirilmesi ve çözüm önerilerinde bulunulması hedefleniyor.

Ülkemizin seçkin mühendislerinin, bilim insanlarının ve havacılık sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlarımızın katılımı ile iki gün sürecek Kurultayın açılış konuşmaları, TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Nezihe Hanecioğlu, MMO Başkanı Yunus Yener ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye vekâleten İnci Şentuna tarafından yapıldı.
MMO Başkanı Yunus Yener açılışta özetle şöyle konuştu:
Meslektaşlarımızın ve sektörün birçok sorunu var
“Odamız, kapsadığı bütün meslek ve uzmanlık alanlarında olduğu gibi, uçak havacılık ve uzay mühendisliği alanındaki çalışmalara birinci dereceden önem vermektedir. Kurultayımız bu kapsamda 24 yıldır kesintisiz olarak yapılmaktadır.
Hemen her alanda olduğu gibi uçak havacılık uzay mühendisliği alanlarında çalışan meslektaşlarımızın sorunları artmaktadır. Eğitimden çalışma yaşamına, sektörün özel sorunlarından ekonominin genel yönetiminin yansımalarına kadar bir dizi sorun, iktidarın “bilinen” politik anlayışı ve uygulamalarından ayrı düşünülemez. Ülke ihtiyaçlarının düşünülmemesi, bir plan ve programa bağlı olmama, gerekli altyapıların ve yeterli akademik eğitim kadrolarının yokluğu gibi olgular, eğitimde niteliksizleşmeye ve diplomalı işsiz sayısının artmasına yol açmaktadır.
Serbestleştirme-özelleştirmelerin havacılığa olumsuz etkileri, kurumsal yapı ve kapasitelerin parçalanması, gerilemesi; Sayıştay raporlarına yansıyan büyük zararlar; yüksek sayılabilecek bir istihdam düzeyine rağmen Ar-Ge çalışmalarındaki verimsizlik; plansızlık, denetimsizlik ve denetim yetersizliği; hava taşımacılığı, havalimanları, bakım-onarım-yenileme hizmetleriyle ilgili olanlar başta olmak üzere, meslektaşlarımızın ve sektörün birçok sorunu bulunmaktadır.
THY, kamu kuruluşu olma özelliğini kaybetti
THY, serbestleştirme ve özelleştirmelerle ulusal havacılık sektörünü geliştiren, bakım ve mühendislik yatırımlarını planlayan kamu kuruluşu olma özelliğini kaybetmiştir. Bakım onarım hizmetleri alanındaki teknik eleman sıkıntıları, sertifikasız eleman çalıştırılması, havayolu işletmelerinde az sayıda personelle çok iş yapma çabaları, kaza risklerini artırmaktadır.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün dokümanlarında artık mühendis istihdamı görülmemekte, sadece teknisyen istihdamı görülebilmektedir. Bir Cumhuriyet Kurumu ve ülkemizdeki havacılık kültürünün kurucusu olan Türk Hava Kurumu(THK)’nu havacılık kurumu olmaktan çıkarma çabalarına, özellikle dört yıl önceki orman yangınlarıyla tanık olmuştuk.
THK Üniversitesi Rektörlüğüne, kurum açısından ehil olmayan bir Arap Dili ve Edebiyatı Profesörü atandı. Kurumun eski yöneticilerinin, 2013 yılından beri THK’nin operasyonel ve gelir getirici işlerinden hava ambulansı, yangın söndürme, kurban derisi, zirai ilaçlama, havadan kuduz aşısı işlerinin kurumun elinden birer birer alındığını, sıranın havacılık eğitimlerinin elinden alınmasına geldiğini söylediklerini biliyoruz.
Kayyım heyeti tarafından yönetilen THK’nin internet sitesindeki Faaliyet Takvimi’nde hiçbir faaliyet yoktur. Kurumun faaliyet raporu bile yoktur. Kayyım heyeti başkanının ilgisiz ziyaretleri ön plandadır. 2018 yılında “Bir rüya gerçek oluyor” denilerek kurulan Türkiye Uzay Ajansı ise kuruluşundan 2021 yılına kadar hiçbir faaliyette bulunmadığı gibi, kurumun ihalelerinin mevzuata uygun olmadığı, Kamu İhale Kanunu’na aykırı işlemler yaptığı Sayıştay tarafından tespit edilmiştir.
Teşvikler artık özel sektöre verilmektedir
Neoliberal politikalar ile serbestleştirme ve özelleştirmelerin devreye girmesi ve kamu yararı yaklaşımından uzaklaşılmasıyla birlikte ülkemizin planlı kalkınma, sanayileşme süreçleri kesintiye uğramıştır. Bilişim, havacılık ve savunma sanayilerini de kapsayacak şekilde kamu kurumlarının ürettiği bazı önemli yerli teknoloji projeleri, ince yöntemlerle engellenerek kesintiye uğratılmış ve özel sektöre peşkeş çekilmiştir. Yeni projeler artık özel sektör tekelindedir. Teşvikler artık özel sektöre verilmektedir.
Mali ve yetişmiş insan boyutlarıyla ulusal kaynaklar, yerli ve yabancı uluslararası tekellere “Ar-Ge Desteği” kalemi üzerinden de aktarılmaktadır. Ar-Ge teşviklerinin ne kadar doğru kullanıldığı, amaca hizmet edip etmediği bilinmemektedir. Ar-Ge süreçlerinin sonuçları ölçülebilir, izlenebilir, şeffaf ve denetlenebilir olmalıdır.
Sektörün kamu sermayeli büyük kuruluşlarının yüksek lisanslı, doktoralı mühendisleri ve teknik elemanlarının mobbing, baskı, kayırmacılık gibi usulsüzlüklere dayanamayarak yurtdışına göçmeleri söz konusudur. Sektörde duyulan yolsuzluk ve usulsüzlüklerin sorgulanması “milli güvenlik” gerekçesiyle tabu haline getirilmektedir
Çözüm kamucu politikaların benimsenmesindedir
Bütün sorunların çözüm anahtarı; bağımsızlık/tam bağımsızlık, yerli üretimin mühendislik, tasarım ve yerli girdilerden başlayarak hakim olması ve toplum yararına kamucu politikaların benimsenmesindedir.
Havacılık ve uzay sanayii, savunma sanayii ile sınırlı tutulmadan, ulusal ölçekli bir stratejiyle ülke ve toplum lehine planlı olarak geliştirilmeye; bu alandaki çalışma ve ürünlerin barışçıl ve sivil uygulamalara yönelmesi için köktenci adımlar atılmasına ihtiyaç duymaktadır.
Bağımsızlık temelinde tüm kaynakların toplum yararına değerlendirildiği, bilimi ve teknolojiyi esas alan, Ar-Ge, inovasyon ve mühendisliğe ağırlık veren, devletin ekonomideki yönlendiriciliğini kamucu bir yaklaşım ve toplumsal yararla birleştirerek benimseyen, dış girdilere bağımlılığı en aza indirilmiş, laik sosyal hukuk devleti anlayışı temelinde istihdam odaklı planlı kalkınmayı öngören politikalar gerekmektedir.”
Kongrenin sonuç bildirisi önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacak.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sanayi Türk. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.